Milletvekili dedi ki…
Şairin dediği gibi;
'Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne,
Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
Oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
Dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sıcak bir ekmek somunu gibi
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar...''
Bir kaderdaşım, 2010 tarihli 6191 sayılı kanun çıktığında en çok yeniden silahına sahip olacağına sevindiğini ifade etmişti.
Ne tuhaf, bende eşime, -en çok kılıcıma! sevindim, artık onu duvarın baş köşesine asarım. Demiştim.
Demek ki biz Askerler hep aynı şeyleri düşünürüz! Ve neredeyse aynı şeylere seviniriz!
Ve bir yanımız çocuk!
Bizim Osman ise, sizin silahınızı da! Kılıcınızı da…! deyip peş peşe sıraladığında anladık ki;
Bizim gibi sevinmeyen kaderdaşlarımız da var!
Bence hepimizde haklıyız…
Her birimiz ne hazin günlerden bu günlere gelmiştik;
Dokunsalar birikmiş ne çok hikayelerimiz vardı.
Takvimler 11 Aralık 1995 i gösteriyordu,
Y.A.Ş kurumunun kararları hızla birliklere bildirilmişti,
'Balyoz'un', tebliğ kılığında ilk darbesini o zaman tatmıştım,
Ve, bir zemheri ayında, habibi Neccar ın diyarı olan Hatay şehrini hüzünle terk etmiştik.
28 Şubat zihniyetinin darbesi ve sinsice etkisi öylesine hızlı ve tesirli idi ki;
Beni, İstanbul’a,
Eşimi, babasının evi Samsuna,
Bir çocuğumu teyzesine Ankara ya,
Diğer çocuğumu dedesine Amasya ya, dağıtıvermişti.
En güzel hasret şiirlerini ben en çok o zaman okudum,
Ayrılık filmlerine ben en çok o zaman ağladım,
Çocuklarımı ben en çok o zaman özledim.
Ve sonra gün döndü devran döndü,
Onbeş karlı fırtınalı boran geçti…
Yıllar sonra verilen buçuk ta olsa bir hakka, o gün çocuklar gibi sevindik.
Kaderdaşımız olan İzzet; bu konuyu Milletvekili Mehmet Muş a soruyor, dudağımıza bir şeker sürdünüz,
Yaş zede olarak mağduriyetimizde kaybımız olan haklarımızın tamamını verme konusunda çalışmalarınız var mı?
Vekil şaşırıyor! haklarınızı almadınız mı?
Kamuda da aynı algı…
Hatta tanıyanlar o günlerde hadi iyisiniz iyisiniz dediler, akrabalar aramışlardı.
Oysa aldığımız; Tabanca, kılıç, askeri kimlik ve sivil devlet dairesinde iş. İdi.
O gün bugün geçmişe ait tazminat ve maaşlarımızı bekliyoruz.
Tam on yıldır.
Dernek yönetici arkadaşlar büklüm büklüm Ankara yollarında gidip geliyorlar.
Umutla…
Günün sözü
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bizim kitabımızda sosyal adalet var.