Kuzu Çobanlığından Hakimliğe
Türkiye'de ilk 10 uygulama okulu olan Çorum Merkez Bedri Karafakioğlu İlköğretim Okulu müdürü idim. Okul bünyesinde ilkokul ve ortaokul vardı.
Bir gün müdür yardımcısı devamsızlıktan okul ile ilişiği kesilen bir ortaokul birinci sınıf öğrencisinin tasdiknamesini onaylamak üzere bana getirdi.
Müdür yardımcısına 'Neden devamsızlık yaptığının araştırılıp araştırılmadığını' sordum. 'Araştırılmadı' diye cevap verince 'adresini bulup araştıralım' dedim ve tasdiknameyi onaylamadım.
Bir cumartesi günü Anadol marka otomobilim ile çocuğun köyüne gittik. Muhtarı bulduk. Muhtar çocuğun babasını çağırttı. Babası cocuğunun kuzuları güttüğünü, kuzu güdecek birine ihtiyacı olduğunu anlattı. Bizde çocuğun okula devam etmesi konusunda israrcı olduk. Adam kabul etti. Bizde çocuğun köyde hastalanıp 15 gün kaldığına dair bir ilmuhaber alıp devamsızlığına kılıf hazırladık. Çocuk okula döndü. Sonra bende İstanbul'a tayin oldum. Akibetinden haberimiz olmadi.
Aradan 20 yıl geçtikten sonra rahmetli kayınpederim Çorum Ulu cami şadırvanında abdest alirken bir kişi ile sohbet etmiş. Adamla tanışmışlar. Çoluk çocuklardan bahsetmişler. Adam 'oğlumun biri Konya'da hakim. Bedrikarafaki ortaokulunda Burhan Çınar isminde bir müdür vardı. Onun sayesinde okudu. Oğlum teşekkür etmek için adresini arıyor' diye olup bitenleri anlatmıs. Ancak Kayınpederim Burhan Çınar'ın kendi damadı olduğunu o anda aklına getirememis. Sonradanda adam ile hiç karşılaşamamış.
Ben de çocuğun izini bulamadım.
Yazan: Burhan Çınar