Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

 Üstüste yapılması nedeniyle seçmenin ve siyasilerin bir hayli yorgun düştüğü bir seçimi daha geride bıraktık. 1 Kasım seçimleri gerek yüksek katılım oranı ve gerekse seçim güvenliğinin sağlanması, şaibesiz tamamlanması,  sağlıklı demokrasinin bir göstergesi olması açısından da çok önemlidir. Her bir vatandaşın beğensin beğenmesin sandıktan çıkana razı olmak, saygı duymak mecburiyeti demokrasinin bir gereğidir.  

Sonuçta vatandaşlar istikrardan yana oy kullanmış seçim öncesi sergilenen görüşmelerden, alınan tavırlardan hoşnut olmamış, bir netice çıkarmış ve bunu sandığa yansıtmıştır. Bunun analizini seçimin hemen ardından Yerel Basın Birliği Başkanı Sayın Nezir Karayün;  “ yerelhaberim.net ” teki köşesinde “ İstikrar Kazandı ”  konulu yazısında gayet net ve  ayrıntılı olarak ele almıştır. 

Bundan sonra seçimi bir kenara bırakıp  bu ülke yönetimini seçilen deneyimli kadrolara bırakıp; enerjimizi kısır çekişmelerle harcama yerine; hepimizin bu ülkenin birlik ve beraberliği, huzur ve güvenliği, kalkınması,  bilim ve teknolojide dünya ülkeleri ile baş edebilecek seviyeye gelmesi için çok hem de pek çok çalışması gerekmektedir. Tabi ki önce toplumsal barış ve uzlaşı.  Kaç aydır üstüste yapılan seçimler ve seçimler öncesi yaşanan gerilimli ortamlar nedeniyle çok zaman kaybettik ve şehit haberleri ile de cok acılar yaşadık. Daha çok kaybetmek lüksümüzde yok etrafımız ateş çemberi. 

Türkiye nüfusunun yüzde 16.5 i gençlerden oluşuyor. Yani her yüz kişiden 16 sı genç. TUİK ‘in yaptırdığı nüfus ile ilgili istatistiklere göre 2014 yılında yapılan sayımda ortalama 78 milyon olan Türkiye nüfusunun  13 milyona yaklaşan sayıda 15-24 yaş grubundan gençler var. Bu rakamlarla şu an Avrupa Ülkeleri içerisinde en fazla genç nüfusa sahip ülke Türkiye. Peki bu ne demektir?

Genç nüfusun bir ülkede fazla olması doğru ve isabetli kanalize edilirse, ülke enerjisinin tavan yapması dolayısyla ekonomiye taze kan demektir. Gençlerin daha talepkar olması nedeniyle üretim artar. Artan üretimle ihracat şansınızla birlikte devletin vergi gelirleri de artar. Gençlerin daha düşük istihdamı söz konusu olduğunda işletmelerin karlılığı artar. Gençlerin teknolojiye karşı olan zaafları teknolojiyi ithal etmenin önünü tıkıyarak, yeni sanayi dallarının artmasına ve geliştirilmesine yerli üretime geçişe sebebiyet verebilir. Ülke savunmasında gençler canı pahasına rol almaktadır. Genç nüfus sayısı artıkça Savunma Sanayi güçlenirken,  strateşik zaaf güç kaybedecektir.  Daha buna benzer bir çok yarar sıralayabiliriz. Kısaca genç nüfusun fazlalığı ekonominin üretken ve dinamik gücüdür. Kalkınmanın motifidir.

Ancak bu kalkınmanın oluşması;  daha çok bilim adamı, daha çok sanatkar, daha çok ara elaman, daha daha beyaz yakalı, mavi yakalı yetişmesi için önce gençlerimizin doğduğu andan, hayatının sonuna kadar çok iyi eğitim aşamasından geçirilerek dürüst, ilkeli, seviyeli, ilim ve irfan sahibi yetiştirilmeli ve onların bu denli kışkırtıcı ve polotize olmalarının, melayani işlerle uğraşmalarının zamanlarını beyhude işgal etmelerinin önüne geçilmelidir. 

Ayrıca  genç nüfus sayısının; eğitim ve ekonomik olanakların daha çok olduğu büyük illerde düşerken, eğitim alma imkanı zayıf olan yerlerde daha çok artıyor olması da ileri de sosyal ve psikolojik sorunlara, niteliksiz iş gücüne zemin hazırladığını da unutmayalım. 

— KÖŞE YAZISI SONU —