İbrahim Özoral

Tarih: 25.02.2014 16:46

Dünyanın En Kutsal İnsanları Kimsesiz Çocukların Koruyucu Aileleridir!

Facebook Twitter Linked-in

Kader çizgisi binlerce bölünmüş, dağılmış ailelerin, kimsesiz, yetim, öksüz akrabalarından yoksun çocukları sokak köşelerinde, köprü altlarında viran terk edilmiş mekanlarda aç sefil yaşamaktalar.
Bunların büyük bir kısmı vijdansız, gaddar kişiler tarafından bazılarını sakat bırakıp dilendirmekte, bazılarınıda hırsızlığa alıştırmakta. Eğer biraz şanslı çocuklar ise bakım yurtlarında denetim altında yetiştirilip, okutulup bir meslek kazanması sağlanmaktadır.  Bu kader kurbanı çocukların diğer bir kısmı da çocuksuz ailelere evlat edindirilmekte. Annenin, babanın aile sıcaklığı ile büyütülmekte.
Bu aileleri, kendi ailesi olarak benimseyen çocuklar hüsrana uğramadan okuyup iş, güç sahibi olup evlenip çoluk, ,çocuk sahibi olmaları.  Bir kısmı ise kendini bilmez kötülükten başka bir şey düşünmeyen kişilerce bu çocukların ailesine en ihtiyacı olduğu bir zamanda bu anne, baba olarak bildiği kişilerin öz anne, baba olamadıklarını söylemeleri, o çocukta bütün emeklerin ve sevgi bağlarının kopmasına sebep olmaktadır. Eğer bu bakılan çocuk o anne ve babanın yapmış olduğu emekleri senelerce süren sevgilerini hatırlarsa o anne, baba’ya daha yakınlaşır ve sevgisiyle bağlılığı bitmeden bilhassa devam eder.
Bu yapılan güzelliğe, sevgiye o çocuğun şükran duygularının eksilmemesi. Ailelere verilmiş bu çocuklar okutulup, bakılıp öz evlat gibi korunduğu halde bir zaman sonra o aileye duygusuz bir düşman gibi üzer yanlışlıkların peşine takılır öyle bir an gelir ki o güzelim duygular ile yaklaşmış ailenin adeta kabusu olurlar.  Buda bir kader çizgisidir, bir şanssızlıktır.
Bir TV programı “Var mısın Yok Musun’da” bir olay dile geldi; yarışmacılardan olan bir hanım kızımız yönetmenden rica ederek çocukluğunun devletin yurtlarında geçen zaman içerisinde altı ay kadar bir koruyucu aileye hafta sonları yanlarında geçirdiği o iki gün ailenin annesi ve babası o küçük kız çocuğuna candan ve sevecen yaklaşmaları anne, baba sıcaklığını göstermeleri , aradan uzun zaman geçtiği halde büyüyüp genç bir hanım olup iş güç sahibi olmuştur. Fakat bu geçen zaman zarfında o aileyi unutmamış şimdi genç bir anne adayı olarak o bitmez duyguları ile yaşamaktadır.
Yönetmenin müsadesi ile o bakıcı ailenin isimleri defalarca söylenir ve o program içerisinde o bakıcı ailenin sağ ve Marmaris’te yaşadıklarını söylemeleri yayına bağlanmaları bütün programa katılanları ve ekran başındaki izleyicileri göz yaşlarına boğmuştur. Konuşmalar ayrı bir lezzet huzur vermiştir. Genç hanım kızımızın göz yaşaları içerisinde koruyucu aileye canım annecim, babacığım sizleri hiç unutmadım sözleri bana bir ata sözünü hatırlattı. “Asil Azmaz, Bal Kokmaz, Kokarsa Yağ Kokar Çünkü Aslı Ayrandır” demek ki o değerli kızımız bal cinsinden olduğunu ispat etti.
Sevgi, sevgi ile bütünleşirse ölümsüzleşir.
Saygılarımla.

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —