Milattan önce ve sonra ki, seneleri, tarih kalıntılarını inceleyerek çeşitli zaman birimlerinde yaşamış tarih öncesi tarih sonrası gibi. Canlılar kurallar icabı belirli seneler yaşayıp kendilerinden sonra doğacak nesillerine bırakıp silinmişlerdir. Insan ırkı zaman zaman hem kendi cinslerini hemde hayvanlar ırkını yok etmek için uğraşıp durmuşlar. Bu öyle hale gelmiştir ki adeta canavarlaşmışlardır. Bu zaman zarfında yaratıcılarına isyanları ve yaptıkları yüzünden kızdırıp nice tufanlar hastalıklar ve toplu ölümlerden örnek alıp hisselenmemişlerdir doğru yolu bir türlü bulamamışlardır. Her geçen seneler içerisinde dünyayı yaşanmaz hale getirmişler ve getirmektedirler yapılan. O kanlı savaşlar gözler önündedir. Savaşlar insan sevgisizliğinin kaybolması değilmidir? Allah'ın kuralları ortadadır malesef insanlar duygularını, yaşantılarını Allah'ın elçileri tarafından kurallarla doğru yola yönlendirmiş olduğu halde ihtiras, bencillik, hırs bu dünyayı kargaşalıktan bir türlü kurtaramamaktadır.
Dünya mevsimlerle iklimlerle sürüp gitmektedir. Suç nerede? Düzgün gitmeyen dünya değil, o dünyanın düzenini bozan insanlar. Demek ki dünyamız aynı gençlikte, güzellikte, canlılıkta fakat insanlar bu nimetleri farkına varmadan inat edip tabiatı katletmektedirler. Kötülerin idaresi iyileri mutsuz etmekte. Tarih kalıntıları insan ırkının kardeş olduğunu belirtmiş. Adem ile Havva'nın çocukları olduğunu, fesat tohumları bu insan ırkında kaybolmamış devam etmiştir. Yeni yılınızı kutlarken sorarım, bu durumda suç dünyada mı yoksa dünyanın başına bela olan insanlarda mı? Saygılarımla...
Haftanın şiiiri;
ALLAH FESAT TOHUMLARINDAN KORUSUN
Çile deyip geçiyoruz
Dertlere dert ekiyoruz
Bilmemki nasıl yaşıyoruz
Yaratanın suçu mu bu?
Işte geldik gidiyoruz
Bu kadere gülüyoruz
Feryat etsek ne yazar
Yaratanın suçu mu bu?
Gözlerden yaşlar akar
Silen var mı soruyoruz
Yıkan yıkmış insanlığı
Yaratanın suçu mu bu?
Işte geldik gidiyoruz
Bu kadere gülüyoruz
Feryat etsek ne yazar
Yaratanın suçu mu bu?