Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

Diyanet Anaokulu Talebi.

Hayatında hiç dini bir okula gitmemiş olan fakire, yine kendi gibi olan komşu annelerden gelen bir talep de; okul öncesi çocuklarının eğitimi için padişahlar yetiştiren sıbyan mektebi oldu.

Bu annelerin farklı ilçelerden haberdar olup methini işittikleri Diyanet okullarının Beylikdüzü'nde de olmasını talep etmeleri gayet doğal.

Aslında Osmanlı'da 10 yaşına kadar sıbyan eğitimi verildiği için, bunlara Anaokulu demek daha doğru.

Özel anaokulu ve kursların maliyetli oluşu, servis ücretleri vs ailelere maddi bir külfet getirmektedir.  

Bu kursların ise hem öğretmenleri resmi, formasyonlu, hem ücreti uygun, hem oyun alanları olmak zorunda, yemek vs sosyal imkanları da olduğundan dar gelirli ve çalışan anneler için de ideal.

Ayrıca devletin kontrolü altında olması; çocukların okul hayatına da katkısının olması (deneyimlerimden biliyorum) artı yönleri.

Çocukluğumda yaz tatilinde Bulak camiinde  elif ba öğrenmek için hocaya gidilirdi.  

Bir yaz tatilinde ailem ısrar edince, çaresiz ertesi sabah yola koyuldum. 

Allı güllü çeşit çeşit desenli yıllanmış ev halılarıyla kaplı, geniş, aydınlık ve huzurlu köy camisinin kapısından usulca girdim.

Fakat içeride hoca efendi yoktu!   Epeyce bekledim.

Meğerse o gün bir işi çıkmış ve kasabaya inmiş... 

Ertesi gün gitmedim, neden bilmem ailem de ısrar etmedi.

Yıllar geçti, zaman ve mekan tekrar değişti.

Yeniden İstanbul'un en güzel semtlerinden Fatih'teyim.  

Oğlumu bir Kuran kursuna okul öncesi bir kaç ay gönderdim.

Mahreçleri ile çok güzel okumayı öğrendi.

Ayrıca o yıl ilkokula başladığında da çok faydasını gördü, rahatlıkla derslerini kavradı ve çok başarılı oldu.  

Naçizane tahminim, Kuran öğrenmenin beyinde olumlu etkileri olduğu, sonrasında derslerin kolay geldiği yönündedir. 

Gerçi haylazın şimdilerde Kuran okuduğunu görmüyorum.

Her camide oluşturulup, sistemleşmesi gereken bu faydalı eğitime, Belediyemizinde öncü destek vermesi ne güzel olur.

Bir de olmaz da, bazı hemşehrilerimizin bu tür öğretimlerden rahatsızlık duyabileceği aklıma geldi.

Varsa da şu tablomuz onları bile ikna edicidir sanırım:

Talep edenler tesettürsüz, mektebi bitiren ilgisiz, yazan desen...

1.Talep

Adnan Kahveci mahallesi Konak Park bakımsız ve pislik içinde olmasının yanı sıra, (çevreciler duymasın) onlarca fidanın bakımsızlıktan kurumuş olduğu...

2.Talep

Aynı mahallede elektrik idaresine mükerreren bildirilmesine rağmen bazı sokak lambalarının yanmadığı...

3.Talep

400A: Halk otobüslerine bir sözleşmeyle bağlı olan ilçede, daha sık gelmesi defalarca istenmişken, 11 nisanda 1 saat geç gelmiş, ve izdihamdan pek çok durakta duramamış, öğretmeni dersine, öğrencisi evine... geciktiğinden kızmışlar ama kimsecikler duymamış...     

Kim kime ne ederse 

Eğer hayru eğer şer

Allah verir cezasın

Hele yol ince imiş.

Talep ve önerileriniz için: muratyildirim111@gmail.com

Muhabbetle kalın.

— KÖŞE YAZISI SONU —