Mehmet ERDİL
Tarih: 21.09.2012 12:25
DEDEM İHRAÇ'IMI GÖRSEYDİ...
Esirdik...Sibirya'nın demir yollarında çalışıyorduk ve bir gar'ın yakınlarındaydık. Sevk edilenler, inenler, binenler, hastalar, yaralı olanlar... Ortalık Rus askeri kaynıyordu. Onları uğurlamaya ve karşılamaya gelenlerin telaşlı ve tedirgin halleri endişeli yüzlerinden okunuyordu. Ülkemden yurdumdan yakınlarımdan bihaber geçirdiğim ikinci yılımın soğuk bir ayıydı. Dillerini anlayabiliyordum; Garın taş duvarlarına yan gelmiş yaslanan bir kaç rus askerinin sohbetlerine kulak kabartmıştım, Biri diğerine; boş ceket yenini işaretle, kolunu nerde kaybettin diye soruyordu; Cevabının Erzurum olduğunu duyduğumda bir an taş kesilmiştim, gözlerim kararmış boğazım acı acı düğümlenmişti, dizlerimin dermanı gitmişti, aman ağlamayayım diye çok zorlanıyordum; yanaklarım çoktan ılık ılık soğuyordu.
eyvah vatan diye haykıramamak ne kötü şeydi. yerlere çökmüştüm dünyam yıkılmıştı. iş yapıyormuşum gibi şuursuzca sallanıp duruyordum, annemi
babamı kardeşlerimi köyümü Vatanımı düşünüyordum, onları bir daha görebilmek mi asla diyordum. en çok ta Erzurum konusu beni perişan etmişti. ruslar oraya kadar nasıl gelebilmişlerdi kahroluyordum.' Dedem anılarında çok ketumdu. anlatmazdı... Bunu duymuştum.
Orta okullu günlerimdi; her nasılsa elime Şevki Bektöre'nin 'volga kızıl akarken' kitabı geçmişti, bir çok yerlerinde rusça cümleler geçiyordu, Sorardım ve hepsini bilirdi. 17 sinde daha bir çocukken Of'un köyünden kalkıp rusyaya gitmek ve yedi yıl sürecek böylesine hazin maceralarla dönmek vatan için ağlamak esir olmak iki esir askeride yanına alarak kaçma planını gerçekleştirmek ve yakalanmadan Romanya üzeri yurda dönmek, ancak bir büyük yüreğin kaldıracağı işlerdendi.
Sülalede ilk ve son olarak resmi kıyafet taşıdığımdan, yanında müstesna yerim vardı. bir gün, uzun uzun bana bakıp, sonra eğilipte resmi kıyafetimi öptü ve çok şükür Peygamber ocağında bir kumandanımız var dedi dayandığı bastonunu kaldırarak sıkı sıkı tembihler etti. 90 ın üzerinde yaşıyla 1988 yılının yine bir kış ayında hayata gözlerini yumdu. Beni üniformalı görüp iftihar ettiği o tablonun akabinden, üniformasız halime tanık olsaydı eğer, Yani 1995 yılını görebilseydi, yani yargısız bir şekilde ihracımı! Dedeme bunu anlatamazdım... Nerelerden nerelere geldik değil mi ey dostlar.
hasilhas@hotmail.com
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —