İbrahim Özoral

Tarih: 19.08.2011 13:52

Bir Sanatçının Unutamadığı Acılı Yılları

Facebook Twitter Linked-in

Ankara radyosunun en popüler ses sanatçısı ve bestekârı İsmet Nedim…  Müzikte ki yeniliklerden dolayı çekemeyen sanatçılar tarafından kara listeye alınıp, İstanbul’a gelmiş, radyoda istenmeyen adam olarak en sonunda uzaklaştırılmıştır. İsmet Nedimin çileli sanat yılları ikinci evi bildiği radyodan haksız yere uzaklaştırılması onu çok üzmüştür. Bu uzaklaştıran kişiler toplanıp repertuara alınan Zekayi Dedenin “Bin cefa görsem ey sanem” acem aşinan şarkısını İstanbul radyosundaki kurul üyeleri Hakkı Derman, Cüneyt Orhon, Sadi Işılay, Cevdet Çağla, Muzaffer Birtan, Nevzat Aklı isimli kişiler bu zikrettiği besteyi incelemeden onaylaması kendilerine yapılan haksızlıkları gören İsmet Nedim tarafından izlenip ortaya çıkarılmıştır.
Bu yanlışlığı delil olarak notasını, zamanın tercüman gazetesi yazarlarından Orhan Tahsin Beye dert yanıp şarkının Ankara radyosunda başka İstanbul radyosunda başka tasdik edildiğini izah etmiş. Hal bu ki Ankara radyosunda ki arşivde bulunan bu beste Ruşen Ferit Halil Bedi Yönetken, Suphi Ziya Özbekkan, Muzaffer Sarısözen ,Munir Nurettin Selçuktan kurulu kurul üyeleri bu şarkının notasını doğru olarak onaylamışlardır. Bu olay birçok şarkılarda yanlışlığın olduğunu göstermiştir. Ankara Radyosu, sene 1978 reformcu genel müdür olan Turgut Özarkman makamında ziyaret ederek olayın ne durumlarda olduğunu anlatmışlar, iki ayrı bestenin notalarını ortaya koymuşlar. Her şey ortadadır. Turgut Özarkman Orhan Tahsin ve İsmet Nedime “Şimdi anlarız.” Diyerek Ruşen Ferit Kam ı çağırır. Biraz sonra Ruşen Bey odaya girer. Olayın vahameti anlatılır. Olay incelemesi sonunda Ankara daki notanın doğru olduğu kanıtlanır. Demek ki besteler doğru dürüst incelenmeden tasdik edilmektedir. Buna karşılık kurul üyeleri tasdik ettikleri her besteden yüksek ücret almaktadırlar. Genel müdür ;”Bu iş açığa çıktı İsmetciğim. Sen İstanbul Radyosunda değil misin?” “Maalesef, beni radyodan dışladılar.” Müdür;”Bu mağduriyetini düzeltmek lazım. Seni şu andan itibaren kadrolu olarak İstanbul radyosuna kadrolu olarak atıyorum. Artık seni kimse üzemez.”
Tayin emri İstanbul Radyosuna ulaşmış. Radyoda haber bomba gibi patlamıştır. İsmet Nedim uzaklaştırıldığı İstanbul Radyosuna tayini çıkmıştır. Bu ara genel müdür İsmet Nedime, geçenlerde senin bir şarkını dinledim işte İsmet bu, işte sana bu dedim. İstanbul Radyosunda neşriyatlarına tekrar başlar. Ama üzücü olaylar bir süre devam eder. Aradan bir sene geçmiştir. İsmet Nedim, Safiye Aylayla beraber Almanya turnesine çıkar. Buruk ve üzüntülü yurtdışı turnesi Berlinde başlamıştır. Konserler devam eder, dönüş zamanı yaklaşınca İsmet Nedim Almanya da kalmayı aklına koymuştur. Berlin onun için ideal bir yerdir. Acaba buradaki okullarda müzik dersleri verip hocalık yapabilir mi düşüncesiyle konsolosluğa gidip oradaki sekreterlerden birine tercüman olarak yardımcı olmasını rica eder. Eyaletin 3 okulunda öğretmen olarak imtihana girer. Okulda da üstün musiki bilgisi sebebiyle ders verme hakkını kazanır. Huzurlu günler böylece başlar. Şarkıları da arka arkaya dinlenir. Gönüllerde yerleşir. İsmet Nedim tekrar layık olduğu yerdedir. Fakat aklı Türkiye’de ki Türk musikisi ehil ellerde mi değil mi bunu düşünmektedir. Dünya musikisinde yerini alması için bir an evvel reform yapılması kulaklara yerleşmesi sanatçının en büyük arzusudur.
Saygılarımla..

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —