Murat YILDIRIM

Tarih: 09.03.2020 19:20

Bir Kadın Süslemek

Facebook Twitter Linked-in

Bir Kadın Süslemek

Olabilir mi başlık sizce?

Kolay gelsin.

Devlet-İ Aliye’nin gözbebeği İstanbul'un saltanat zamanlarında geçen masalsı bir hikâyedir:

Birdenbire zikreden talebelerini yarıp, başında tacı şerifi ve tören kıyafetleriyle öylece fırlar sokağa, karanlığa karışır, kaybolur gider.

Merakını yenemeyen bir talebesi de nereye gittiğini öğrenmek amacıyle peşine düşer.

İnanılmaz, Şeyh Efendi gide gide umumhaneye gitmez mi?

İçeri girince... Herkes çil yavrusu gibi dağılıverir.

Yarı çıplak kadıncağızlar, ne yapacağını bilemez, gayrı ihtiyari buldukları eşya ile örtünmeye çalışırlar.

Kerli ferli, hoca kılıklı bu zatı tanınmasalar da utanmışlardır.

Hazret kadınların karşısında durup şöyle bir bakar.

Ve başındaki koca tacı şerifi çıkarıp, bir hayat kadınının başına usulca koyduktan sonra niyaz eder:

-İlahi! ben bu kadını, bu kadar süsleyebildim, gerisi sana kalmış!..der, çıkar gider.

Fakat o da ne!

Genç kadın da ardından gelmektedir.

Ve peşini bırakmaz, dergahına kadar onu takip eder.

Sonra da oradan hiç ayrılmaz, ölene dek hizmette bulunur.

Bir gönlü ziyaret etmek, şefkat edip başına taç koymak!

Ne güzel.

“Harabat ehlini hor görme şakir,

Defineye malik viraneler var.”


 

Denir ki: Tüm mahlûkat Hakkındır... Öyleyse değerlidir!

İnsan ise halifesidir... Öyleyse çok değerlidir!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —