Çocuklarını o büyütür, okul çağında o uğraşır velhasıl emeği ödenmeyecek kadar çok büyüktür. Baba ise, ailesinin geçimi için çalışır, didinir uğraş verir. Buraya kadara her iki tarafın yaşam vazifeleri vardır. Eksiksiz yaptıkları takdirde yuvada mutluluk, huzur hüküm sürer. Birde aksini düşünelim; huzursuz bir aile anlayışsız bir karı-koca evde her gün kavga, münakaşa devam ederken çocuklar tedirgin olmakta, evdeki şiddet diz boyudur. Buna ilaveten sözlü ve dayak hüküm sürmektedir.
Evdeki çocuklar huzursuz ister, istemez bir bunalımdadırlar. Her kavgada annelerini-babalarını ne kadar yorumlasalar da onlarda adeta bıkmışlardır. Çocukları kız ise aile ortamına güvenleri kalmamış evlilikten korkar hale gelmişlerdir. Çocuk erkek ise annelerine yapılanları gördükleri halde gayri ihtiyari geçirdikleri olaylar karşısında ellerinde olmadan sadist bir hale sürüklenerek bir aday haline getirilmiştir.
Kız kardeşlerini döverler, onlara adeta kabus yaşatır, rahat huzur vermezler. Sağa baktın kabahat, sola baktın suçlamaları! Anlaşılıyor ki erkek evin mutlak lideri her dediği olur kadın onun bir dediğini iki etmeyen sanki aciz kuludur. Dinimizde kadın kutsal doğurgan aileye güzellik huzur veren değerli bir eştir.
Peygamber efendimiz, “Cennet analarımızın ayaklarının altından geçilen yoldur dediği halde” kendini bilmez bencil dini yobaz fikirleri ile yorumlayan, “kadın bir şeytandır, topuzu başından eksik etmeyeceksin” sözünü de çekinmeden söylemekteydi. Acaba o şeytanın çocuğumudur?
Bir söz vardır, “Üzüm üzüme baka, baka kararır” misali. Erkek çocuklar babalarından ne görüyorlarsa aynısını yapmaya çalışırlar. Burada kültürün, saygının, sevginin toplun içerisindeki eksiği değilmidir. Bu yüzden her gün gazete ve tv haberlerinde eşlerini, kız çocuklarını öldüren baba ve eşlere rastlamaktayız. Bıçaklanmış, kurşunlanmış, kezzap atılmış telafisi mümkün olmayan cürümler işlenmiş ve işlenmektedir.
Bırakın resmen mahkeme kararı ile ayrılmış seneler sonra hala kafasında eşi olarak görmüş olduğu kadını bir başkasının kolunda görünce nedenini sormaya hacet görmeden bıçak ve silah darbesi ile öldürmeye çalışanlara ne demeli?
Hala kanunlarımız eksik mi, yanlış mı uygulanıyor anlayamıyorum. Bu ne biçim adalet hani mülkün temeydi?
Saygılarımla…
Haftanın Şiiri;
Yaşama Veda Demiş
Ne gülebilmiş, nede güldürülmüş.
Ne sevebilmiş, nede sevilebilmiş.
Zavallı imiş, biçare, perişanmış.
Anlatamamış derdini, herkese küsmüş.
Sıkışmış ne yapsın kalmış naçar.
Çare bulamamış derdine, duçar.
Bakmış olacak gibi değil, deva yok!
O da almış başını, sessizce göçüp gitmiş.