Akıllarını teslim edenler: Bunlar cenneti garanti ettiğine ve kendi eteklerine yapışanlarda şefaatleriyle cennete götüreceklerine kesinlikle inandıkları, kesbi değil ledün ilmine sahip dolaysıyla şeriattın ve hakikatin zahirine de, batınına da vakıf, hatta ve hatta kendilerine tabi olanların gece yataklarında kaç kez sağa ve sola döndüklerini bildiklerine inandıkları, şeyh veya muhterem hoca efendilere akıllarını teslim edenlerdir. Bunlara da entel bir ifade ile gnostikler diyebilirsiniz. Bunlar sadece müridan taifesinden oluşmuyor. Şakirtler ve diğer bazı cemaatler de dâhildir.
Akıllarını teslim alanlara gelince: Bunlar nasların lafızlarının zahir anlamlarının dışına çıkmamayı, hiçbir yorum ve tevile gitmemeyi, yüzeysel okuma biçimini Dinin orijinaline sadakat zanneden, akıllarına pranga vuran, Selefi salihinin de Dini bu şekilde anladığını iddia edenlerdir. Bunlara da entel bir ifade bulmak gerekirse radikal veya fundamentalist denilebilir. Fakat bunlar Selefi salihin ile aynı fotoğraf karesinde bulunduklarını, onlarla selfie çektiklerini iddia etikleri için kendilerine selefi derler.
Bu üç kesiminde ortak özelikleri var. Birinci kesim akıllarına yüklenemeyeceği bir yükü yükleyerek, ikinci kesim akıllarını birilerine rehin vererek, üçüncü kesimde akıllarına pranga vurarak akıllarına zülüm etmekteler. Yani her üç kesiminde akıllarıyla sorunları var.
Bunların bir diğer ortak özeliği de; üçü de sadece kendilerini kurtuluşa ermiş fırka (fırkayı naciye)olarak görmekteler. Kendilerinden farklı olanlara tahammülleri yok. Mutezile olanlar diğerlerini akıllarını kullanmamakla dolaysıyla pislik içinde kalmak, murdar olmakla suçlarken, ikinciler yani müritler, dervişler kesimi, diğerlerinin şeyhleri olmadığı için Şeytanın onlara Şeyhlik yaptığını, zındık ve Rafızi olduklarını söylemekteler. Üçüncüler yani selefiler daha acımasız bir dile sahipler. Kendileri gibi düşünmeyen herkes ehli bidat, münkir veya müşriktir. Yani üç kesiminde akıllarıyla sorunları olduğu gibi, vicdanlarından gelen sese kulak tıkadıkları için vicdanlarıyla da sorunları var.
Yüce Mevla’m bizleri akıl ve vicdanıyla sorunu olmayan Kelamında vasıflarını belirtiği Mümin kullarından eylesin. “Muhammed Allah'ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûya varırken, secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. İncil'deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah onlardan inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükâfat vâdetmiştir. “ [FETİH-29]