Mehmet ERDİL

Tarih: 15.09.2023 11:04

AHMET AMCANIN SESİNİ DUYAMAYAN BEŞ MAKAM!

Facebook Twitter Linked-in

 

AHMET AMCANIN SESİNİ DUYAMAYAN BEŞ MAKAM!

Evinizden çıktığınızda mutlaka gideceğiniz bir adresiniz olmalı!

 

Bir uğraş!

 

Bir meşguliyet..!

 

Yıllardır sabahları o tatlı uykudan uyanıp işe gitmek artık bitmişse de,

 

O günleri özlersiniz…

 

Öğleye kadar uyuma özgürlüğü yavaş yavaş sıkıcı olmaya başlar!

 

Sonra, kendi kendinize "bu böylemi olacaktı" dersiniz!

 

Sanki evde fazlalıksınız.

 

Kabullenmek zor olsa da;

 

Artık, bir emeklisiniz..!

 

Bu yüzden gidecek bir adresinizin olmaması ne kötü…

 

Ahmet amca böyle biri! evlerinin yakınında bulunan bir caminin alanı hem müsait hem de geniş olmasına rağmen orada bir çay ocağının yapılması girişiminde çok defa bulunsa da başarılı olamamış!

 

-Oysa dostlarla orada buluşmak çay içip sohbet etmek gazete kitap okumak sonra da vakit namazlarını kılmak, ruhuma ne kadar iyi gelirdi! Diyor.

 

-Bu işin kışı var soğuğu var, yazı sıcağı var, küçük te olsa bir kapalı mekan şart, hem her cami bahçelerinde var, burada niye yok. Diye serzenişte bulunuyor..!

 

-Bizzat ve şahsen, kimi yere yazılı, kimi yere sözlü olarak vede bir çok ta imza toplayarak kapılarını çalmadığım yetkili ve etkili kimse kalmadı. Diyor ve sayıyor;

 

1.Belediyeye yazıp verdim, sonuç yok.

2.İlçe başkanına bizzat gidip anlattım ilgilendi sonuç yok.

3.Caminin bulunduğu Site yönetimine bizzat gidip söyledim, - ben karşıyım orada dedikodu olur. Dedi. Sonuç yok.

4.Müftülüğe gittim dilekçemi verdim, sonuç yok.

5.En sonunda CİMER'e yazdım! Ordan da bir cevap yok!

 

-Bir tek muhtara gitmedim!

 

-Bunlardan biri üzerine alınır da Cami alanı içinde bize bir çay ocağı yapma izni verir! Diye çok umutlanmıştım!

 

-Oysa çay ocağı yapsınlar istemedim, sadece yapmaya izin versinler yeter. -Yapanı da ben bulacağım. Dedim!

 

Sonuç yok..!

-Bu nasıl bir iş!

-Bu nasıl bir ilgisizlik!

-Pes! Dedim, işin peşini bıraktım…

 

Ahmet Amca Almanya da çalışmış ve batı görmüş Karadeniz'in ihtiyar bir delikanlısıydı!

 

Çaba sarf ettiği Cami yi gittim gördüm, Beylikdüzü'nün bir semtinde, belirttiği gibi büyük bir alana sahipti, insanlar ön tarafa konulan birkaç bankta oturuyorlardı.

 

-Bu memlekette hayırlı işlerin önü engellerle dolu, aşmak öyle kolay olmuyor veya hiç olmuyor!

 

Bir işyeri açılmış olacaktı,

en az iki çalışan oradan geçinecekti,

Cemaat mutlu olacaktı,

Bir ticaret dönüp devlete katkı sağlayacaktı.

Şeker fabrikası, çay fabrikası, tüp dolum tesisi, meşrubat imalathaneleri çalışacaktı vs.

 

ama olmadı!

 

Kim kazandı?

 

***

 

Evet Ahmet amcamız yerden göğe kadar haklı idi, o bir öncülük yaptı ve başaramadı!

 

Bu memlekette faydalı şeyleri başarmak zor du!

 

Siyasiler, bürokratlar hiç kuşkusuz, 18-24 Mart yani yaşlılar haftasında; -Yaşlılarımız baş tacımızdıııırrrr! Diyecekler.

 

Ahmet amca duysa;

 

Hadi oradan!

 

Der mi bilemem..!


 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —