Mehmet ERDİL

Tarih: 02.06.2021 09:31

28 Şubat Generallerinin Büyük İcadı!

Facebook Twitter Linked-in

28 Şubat Generallerinin Büyük İcadı!

Galiba bu iş şöyle oldu;

Uzun uzun konuştular…!

Dindar Subay ve Astsubaylar başarılarıyla çok olup tehlikeli olmaya başlamışlardı.
Bu yüzden “tasfiyeleri kaçınılmaz oldu” dediler, kapalı kapılar ardında.

Ama nasıl? Dedi, dört yıldızlı olan!

Balyoz planındaki, 'Ben İstanbul’a çökerim!' diyen paşaya benzeyen çatık kaşlı 'Or.' söz aldı; Kültür bakanlığındaki bir müdürü örnek göstererek, 110 kere görevden alındı, mahkeme kararıyla 120 kere görevine iade edildi, bizim işler mahkemesiz olmalı dedi.

(..... !)

Müthiş!

Peki, nasıl olacak? Dedi diğer büyük 'Or.'

Gözler; uzun oval masanın etrafında konuşulanları pür dikkat dinleyen, Balyozdaki, “merhamet yok tepelemek var' diyen paşaya benzeyen 'Or.' a kilitlendi.

Kolay... Dedi. O “Or.”

Tayin ve terfilerin konuşulduğu ve karara bağlandığı ve kararlarının yargıya kapalı olduğu Y.A.Ş'nın, bu yargıya kapalılığı bizim sorunumuzu çözer! Dedi.

Heyecanla koro halinde sevindiler.

- Şöyle ki; biz bu tespit edeceğimiz Subay ve Astsubayların, cumhuriyetin temel niteliklerine aykırı fiil ve davranışlarını gösterir düzmece tutanaklarının bulunduğu dosyalarını Kuvvet komutanlıklarından Y.A.Ş kurumuna isteriz olur biter… Dedi.

“Müthiş” nidaları Kahkahalar eşliğinde, yükseldi.

Büyük alkış tufanı koparken, biraz vicdan kırıntısı olan ve YAŞ kanununu bilen bir zayıf “Or.” dan cılız bir ses duyuldu! Ama dedi; bu elmalarla armutları karıştırmak olmaz mı? Kendimizi mahkemenin yerine koyup hâkimi de savcısı da biz olup sorgusuz savunmasız ve dahi yüzlerini görmediğimiz bu subay ve astsubayların defterlerini düreceğiz öyle mi?

Büyük 'Or.' kaşlarını çattı, zaten kaşları çatıktı;


-Böyle bir soruyu sormak kimin haddine, dedi. Masaya vurarak!

Ve viskiler peş peşe devrildi neşeyle, denizci olanı rakı dedi tercihen.
Ve “Or.” larımız, dindar subay ve astsubayların ileride yaş zede olmalarını sağlayacak demokratik bir kılıf olan Y.A.Ş kurumunu böylelikle icat etmiş oldular.



Gerçekten de doksanlı ve iki binli yıllarda böyle bir soruyu veya hesabı sormaya en kral gazeteci, en cesur köşe yazarı, en ünlü hukukçu, cesaret edemediler ve bu mantıksızlığı sorgulayamadılar el insaf diyemediler bilakis generallerin dümen sularında gittiler.

Ve çark mânisiz yıllarca böyle döndü durdu, yaş zedeleri öğüttü durdu!

Ve 1637 Subay ve Astsubay bu “Or.” un, parlak! fikri ve çoğunluğun destekleri sayesinde sessiz ve sedasız T.S.K dan tasfiye edilmiş oldu.

Savaş konseyi gibi azim bir heyet olan Y.A.Ş kurumunun, öncelikli işini bırakıp da, dindar subay ve astsubay ları T.S.K dan tasfiye etmek gibi basit bir disiplin mahkemesi işleviyle uğraşması, peygamber ocağı bilinen bu ocağa halel getirmiş oldu.

Oysa Memlekette;
Askeri mahkemeler vardı,
Askeri Hâkimler vardı,
Askeri Savcılar vardı,
Askeri Kâtip, mübaşir, sekreterler vardı.

Ama Y.A.Ş zedelerden kaçırıldı!


Çünkü Hukuk lazım değil, bir hile lazımdı, bulundu.

Ayrıca günün konjonktüründe güç egemendi, siyaset bu gücün gözetimi altında idi.

Sonra gün döndü devran döndü 2010 referandumu Hukuk vaat etti.

Millet büyük teveccüh gösterdi. Ve dahi çok güzel şeyler oldu

Velakin;

Yaş zedeler için ise;

Dağ fare doğurdu.!

Demek hâlâ etkililer, nesilleri kesilesiceler…

Şu iki şeyin farkında ol artık, ey hikmeti hükümet ve ey hâkimi adil!

1.Her bir yaş zedeye devlet adına imzalı mühürlü bir özür beyan eden belge; bizimle beraber hukukları yok edilen gelecekleri karartılan çocuklarımıza bırakacağımız en güzel miras olması hasebiyle tarafımıza mağduriyetimizin bedeli olarak verilsin.

2.Geriye dönük haklarımızın, bizlerden başka herkese verildiği gibi bizlere de verilmesi güçlü, demokratik ve hukukun üstünlüğünü esas alan devletimize çok ağır gelmesin.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —