Nezir KARAYÜN
Tarih: 26.11.2011 20:37
“Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir Olur Mu..?”
Bir hadis-i şerifte Peygamber efendimiz buyuruyor ki.! “Bilen, öğrenen, dinleyen veya ilmi sevenlerden biri ol, Beşincisi olma, helak olursun”.
Değerli Dostlarım; Yüce dinimiz, ilim öğrenmeyi farz kıldığı gibi; öğretmeyi de bize bir görev olarak vermiştir. Dinimiz, ilim öğreneni de öğreteni de yüceltmiştir. İslâmiyet, ilim ve eğitimi ibadet kabul etmiş, Peygamber Efendimiz de; “İlim tahsil etmek, Allah katında nafile olarak kılınan namaz, tutulan oruç ve yapılan hacdan daha hayırlıdır” buyurmuştur.
Bir âyet-i kerimede Cenab-ı Hak “Rabbim benim ilmimi artır, diye dua etmemizi öğütlemiş, diğer bir ayet de, Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu..? Diye buyurmak suretiyle bilginin ve bilgi sahibinin değerinin ne kadar yüce olduğunu ortaya koymuştur.
Başöğretmen Atatürk bir sözünde,'Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen eremediğimizi, fakat asla pes edip, taviz vermediğimizi, aklı ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Bundan dolayıdır ki ben, manevî miras olarak hiçbir ayet, hiçbir doğma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır.' diyerek bizlerin daha çok çalışmamızı ve müreffeh bir toplum olmamızı şiddetle istemiştir.
Öğretmenlik insanlık tarihinin en anlamlı ve ölümsüz mesleğidir. Ürünü insan olan ve başlı başına bir amaç olmaktan öte bizleri yüce gayemize ulaştıran bir vasıta olarak görüyorum öğretmenlik mesleğini.
Öğretmenin vazifesi gücü nispetinde erdemli toplum gayretine katkı sağlamaktır. İnsan yaratılmışların en seçkini en donanımlısı en bilinçli olanı; ama aynı zamanda en vahşi en acımasız en anlaşılmaz davranışların da sahibi.
Öğretmen; yapıcı ve yaratıcıdır. İnsan haklarına saygılıdır. Öğretmen özverili, çevreye güven ve inanç veren, içi insan sevgisiyle dolu bir kişidir. Atatürk; 'Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.' demekle öğretmene yüklediği sorumluluğu ve değeri anlatmıştır.
Öğretmenler sevgi dağıtır. İçimizi aydınlatır. Bizi doğruya yöneltir. Bilgili kişiler olmamız için çaba gösterir. Dünyayı tanıtır. Öğretmen her alanda yeniliği, yenileşmeyi savunur. Gerçekleri anlatır.
Bize doğruyu, güzeli, iyiyi, mertliği, milli duyguları ve Atatürk ilkelerine bağlılığı öğreten öğretmenlerimizdir. Biz onların eseriyiz. Sıhhatini, nefesini, enerjisini, gençlik yıllarının hepsini bizim için harcar. Beceri ve yeteneklerimizin gelişmesine yardımcı olur. Kısaca analar doğurur, öğretmenler yetiştirir. Bizleri ham bir madde olarak ele alan öğretmenler, üzerimizde titiz, dikkatli ve sabırlı çalışmalar yaparak bizi şekillendirirler. Duygularımıza, ruhumuza, fikirlerimize ve hayata bakışımıza en güzel desenleri verirler.
Onun için insan hayatında eğitim; davranışları doğru yönlendirmede ve diğer hemcinslerinin haklarına tecavüz etmesinin engellenmesinde birinci derecede etkilidir.
Öğretmen işlevini yerine getirirken bu önceliği asla ihmal etmemelidir.
“Bir insanı kötülüklerden alıkoyup iyiliğe sevk etmek üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha hayırlıdır” sözü icra ettiğimiz mesleğin ne kadar onurlu ve yüce bir gayeye hizmet ettiğini göstermesi bakımından anlamlıdır.
Kadim değerlerin günübirlik çıkarlara feda edildiği günümüzde bu kutlu sanatı en güzel biçimde icra etmek durumundayız. Bunun için de heyecanımızı diri tutmalı ve ideallerimizi yeniden kuşanmalıyız.
Karşı karşıya kalacağımız bütün durum ve şartları aşarak ruhumuzu her şartta diri kılarak başarıya ulaşabiliriz. Hayat taşıyıcı uğraşları soylu bir sadelik içerisinde bir yürek soyluluğu içerisinde yoğun bir sabırla sürdürmeliyiz.
Kazanılması gereken asıl büyük servet; para şöhret ve makamdan öte erdem ve bilgeliktir. Yüreğimizi ruhumuzu en büyük erdemlerle tezyin ve teçhiz etmeli ve bu amaçlarımızdan vazgeçmeden yolumuza devam etmeliyiz.
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —