11.05.2012 13:33:08

İbrahim Hakkı Damat

Devletin eskiye nazaran daha da şeffaflaşması ile nabzının nasıl attığını da hissetme imkânına kavuştuk. Yılın ilk ayı geride kalırken bu haftaki yazımızda bazı ölçüm sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Zira bu köşenin müdavimleri artık “ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz” prensibinin ne denli önemli olduğunu bu satırların yazarından daha iyi bilmektedirler.

Ancak gerçek şu ki, dünyanın herhangi bir yerindeki olumsuzluk yalnızca bizi değil, diğer ülkelerin ekonomik göstergelerini de etkilemektedir. Bundan dolayı kurumlarımız için bir adım önde olmayı sağlayacak husus güven endekslerindeki eğilimleri yayınlanmadan önce veya sadece Türkiye çapında değil, dünya çapında tespit edebilmek ve ona göre pozisyon almaktır.

Şimdi ilk olarak Tüketici Güven Endeksi’ne bakalım. Konuyla ilgili olarak “Tüketici Güven Endeksi Ne Diyor?” adlı bir yazı yazmış ve en son Ekim 2011’ e ait veriyi sunmuştuk. 2011 Ekim ayında 89,7 olan endeks, %2,3 oranında artarak Aralık ayında 92,0 değerine yükseldi. Bu da AB ekonomik krizinin gündemleri yoğun olarak işgal ettiği günlerde tüketicilerde oluşan tedirginliğin kısmen azaldığını göstermektedir. Yılın tamamına baktığımızda endeksin 92,83 ile kapandığını görmekteyiz ki, 2011 yılında yaşanan olaylar karşısında iyi bir kapanış olduğunu söyleyebiliriz. 

Perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerinin de toparlanma eğilimi müşahede etmekteyiz. 2012 Ocak ayında, Perakende Ticaret Sektörü Güven Endeksi bir önceki aya göre %0,6, İnşaat Sektörü Güven Endeksi %8,1 oranında artış kaydetti. 2011 yılı Aralık ayında 92,9 olan Perakende Ticaret Sektörü Güven Endeksi 93,5; 81,8 olan İnşaat Sektörü Güven Endeksi 88,4 değerine yükseldi.

Atina'ya bir 'Bütçe Komiseri' atanmasının tartışıldığı, hatta Avrupa ülkelerinin “Kuzey Avrupa(Euro Bölgesi)”, “Güney Avrupa(Siesta Bölgesi)” diye ayrışmaya başladığı şu günlerde ekometrelerin olumlu seyrini korumak isteyen bir Türkiye, özellikle yenilikçiliğe(inovasyon) ve Ar-Ge’ye dayalı, katma değeri yüksek, markalı ürün ve hizmet üretimine ve pazarlama süreçlerine odaklanmak durumundadır.

Ayrıca millet olarak tasarrufa azami önemi vermemiz, toplumsal olaylarda da sağduyulu davranmamız, tüm dünyanın kriz psikolojisine girdiği bu devrede yetkinliklerimizi geliştirmeyi ihmal etmememiz krizle güçlenen Türkiye’nin önünü açacaktır.

Esen kalın. 


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.