24.07.2013 10:24:44

İbrahim Hakkı Damat

 Merhaba kıymetli Yerel Haber Gazetesi okuyucuları, geçen hafta konuya başlamış ve birkaç öneri sunmuştuk. Bu hafta kaldığımız yerden devam ediyor ve konuyu bitiriyoruz.
Üçüncü olarak çocuklara ve gençlere bakış açımızı değiştirmeliyiz. Şu can alıcı soruyla bu faslı bitireyim: Bir çocuğun beyninin işe yaradığını, orijinal bir şeyler üretebildiğini görmek için illa üniversiteden mezun olmasını beklemek zorunda mıyız? Tecrübe ile sabittir ki, inovasyonun ne olduğunu basit, aynı zamanda doğru birkaç örnekle anlattığınızda ilkokul 4. sınıf seviyesinde olan öğrenciler bile inovatif fikirler üretebiliyorlar! Yani yaşlarının küçük olması işe yarar fikirler üretmelerine engel teşkil etmiyor. Eğitim gören 15 milyon gencimiz olduğuyla haklı olarak gurur duyuyoruz.  Oysa bu gençlerimiz tarafından üretilmiş olan herhangi bir inovatif ürünü, hizmet biçimini, süreci dünyaya satma peşinde koşmuyoruz. Özellikle 4-5 milyona yakın lise öğrencisi pekala sanayide, hizmet sektöründe katma değer üretecek fikirler bulabilirler. Kısaca 15 milyonun gencin beynini kullanmak için 10-15 sene beklememek en büyük inovatif hareket olacaktır.
Dördüncü olarak öğretmenlik mesleğinin itibarını arttırmalı ve 700 bin öğretmeni ülke vizyonunun arkasına almalıyız. Öğretmen camiasını stajyeri ile, emeklisi gelmiş olanı birlikte  sanayide, hizmet sektöründe değerlendirilebilecek yenilikçi fikirler üretme konusunda teşvik etmeliyiz. Öğretmen camiası, öğrencisini kendi parçası gibi gördüğünden dolayı fedakar bir camiadır. Öğrencisinin iyi yerlere geldiğini görmek öğretmen için zaten en büyük teşvik olacaktır. Ayrıca yerine göre devlet büyüklerinin söyleyeceği güzel bir söz bile teşvik sayılır.  
Beşinci olarak ülkemizin vizyonuna destek olabilecek eğitim-öğretim müfredatı oluşturmalıyız. Birinci sınıftan üniversite son sınıfa kadar müfredatı gözden geçirmeli ve gereksiz içeriklerle vakit kaybetmemeliyiz. Seçmeli dersler arasına inovasyon, girişimcilik, niş pazar girişimciliği gibi dersler koyarak 700 bin öğretmen ve 15 milyon gencin bu konularla hemhal olmasını sağlamalıyız ki, 2023'e kadar ortaya çıkacak birikim ülkemizin rekabet gücünü gözle görülür şekilde arttırsın.
Altıncı olarak ülke çapında marka-patent-endüstriyel tasarım gibi konularda bilinçlendirme çalışmaları yapmalıyız. Hizmetiçi eğitimler yoluyla, idareciler ve rehber öğretmenler vs. vasıtasıyla bu konuların her okula girmesini sağlamalıyız. 'Fikrini tescille. Bir ilçe bir marka.' gibi sloganlarla motivasyonu sağlamalıyız. Marka-Patent başvurularında alınacak ücretleri okullardan ve öğrencilerden temsili nitelikte almalıyız ki, başvuru ücreti nedeniyle geri duracakların önü de açılsın. Belki de bir okul müdürünün ilçe milli eğitim müdürlüğüne yazacağı resmi yazıyı hakkın kazanımı için yeterli görmeliyiz. Şunu hayal edin: 'Okulumuzun 39 nolu öğrencisi, ... ürünü-fikri bulmuştur, geliştirmiştir. Koruma altına alınmasını arz ederim.' Bu durumda başvuru maliyeti bir A4 kağıdı ve biraz da toner olacaktır. Ne dersiniz? 
Son olarak öğrenciler tarafından bulunan ve sanayide, hizmet sektöründe karşılığı olan ham fikirler, o fikirlerle ilgilenen kuruluşlara, dünyadaki herhangi bir firmaya ederi kadar bir fiyatla satılmalı, elde edilen tutarın %70'i öğrenciye, %10'u fikre katkı sağlayan öğretmenine, %10'u okuluna, %10'u da devlete verilmelidir ki, oranlar farklı şekilde de ayarlanabilir. Böyle bir model uygulandığında görülecektir ki, çoluk-çocuk internette veya başka bir yerlerde boş yere zaman geçirmeyecek ve ekserisi işe yarayacak yeni bir fikir bulma peşine düşecektir. Gençlerimiz, sınavlarda başarılı olmanın veya olmamanın bu hayatta tek başına belirleyici olmadığını, sevdikleri bir alanda çalışarak bir mucit olabileceklerini görmüş olarak ve kendilerine güvenerek yol almaya başlayacaklardır.  Öğretmenler, ülke kalkınmasına belki de teneffüste düşündüğü bir fikirle katkı sağlamış olmanın hazzını yaşayacak ve öğrencisi ile takım halinde çalışacaktır. Okullar, öğrencilerinin ürettiği fikirler sayesinde ek bir gelire sahip olmuş olacaktır. Devlet, 700 bin öğretmen ve 15 milyon gencin çalıştığı bir Ar Ge Birimi'ne sahip olarak 2023 vizyonuna doğru emin adımlarla yürümüş olacaktır. 
Vakit geç olmadan bu gücü kullanabilmemiz dileklerimle...

TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.